Friday, November 25, 2016

İNCELEME | SURVIVOR SERIES 2016

Survivor Series WWE'nin en önemli dört şovundan bir tanesi. Şov içerikliği bakımından en dolu maç şovlarının ve heyecanın yüksek olduğu günlerden biri. Royal Rumble maçı olsun, Elimination Chamber maçı olsun, Money In The Bank maçı olsun en cezbeden şovlar arasında yer almakta ve bunların yanında Survivor Series'de yalnız kalmaz. Bragging Rights'ı andıran şov aslında asıl Survivor (hayatta kalma) temasına geri döndü şov. İşler iki tarafın kızışmalı maçlarına ve gelelim yılın en önemli şovlarından biri olan maçlara göz atalım.



NİKKİ OLSA NE OLURDU?


wwe.com


Günün ilk maçı kadın yıldızların yer aldığı 5'e 5 eleme maçı oldu. RAW takımında Charlotte, Bayley, Sasha Banks, Alicia Fox ve Nia Jax yer alırken Smackdown tarafında Natalya, Naomi, Becky Lynch, Alexa Bliss ve Carmella takımı oluşturdu. Maça başlamadan önce Nikki Bella (Natalya'nın yerine) arkadan saldırıya uğradı. Takım kaptanı Natalya, onun yerini aldı. Bu nasıl bir şey? Smackdown tarafına bakarsak, en önemli halkası Nikki Bella ve takımın kaptanı olunca onun üzerine oynandı. Natalya da bu fırsatı kaçırmayarak takımın 5. üyesi oldu. Ancak şöyle bir durum var ki bence Carmella veya Alexa Bliss'in başına gelmeliydi. Çünkü Smackdown tarafı yetersiz kaldı. Natalya zaten başından beri o takımın içinde olması gerekiyordu. Ve daha önceki Smackdown'da Natalya ve Nikki karşılaşarak kazanan takımın kaptanı, kaybeden takıma giremeyeceğini biliyorduk. Saçmalık! İki yıldız da Smackdown'un bir parçası. Ama şöyle bir durum olsaydı Nikki ve Becky karşılaşsaydı daha mantıklı bir açıklaması olabililirdi. Tabi bir de Becky'e gelirsek harcandı. Kadın Şampiyonu dururken, Nikki'nin takım kaptanı olması açıklanabilir gibi değil. O yüzden bence Smackdown 1- 0 yenik başladı. Sıra maça geldiğinde de ayrı bir saçmalık vardı ve eleme sırasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Naomi'nin öyle bir elenmesi, Alexa'nın sonlara kalması, Sasha'nın roll-up'la elenmesi, Alicia'nın finisherını yapamaması... maçı düşüren şeylerdi. Bunun sonucunda da güçlü taraf RAW, mavileri yenen taraf oldu. Belki Smackdown'da Nikki Bella olsaydı da bir isim RAW'a karşı tabi ki de daha dengeli bir taraf olabilirdi diyebilirim.

MARYSE'Lİ MİZ


wwe.com


Evet, aslında 900. Smackdown'a özel bir yazı yazmak istiyordum ancak kendi yoğunluğumdan ve bu yazıyla çakışacağını düşündüğüm için kendimi tekrarlamak istemedim. Ama şu bir doğrudur ki Survivor Series önceki Sami Zayn ve Dolph Ziggler karşılaşmasını rafa kaldırmak en büyük hataydı. Bu kararı doğru bulmuyorum. Dolph'la Sami karşılaşsa en iyi maçlar arasına girebilir ve günün en keyifli maçlarından biri olabilirdi. Ancak tabi ki de bu şansı bize tattırmadılar. Sonucunda ise kaliteli bir maç çıkmadı ve maç bana göre değerini kaybetti. Bir de sonuç da maça damgasını vurdu. Smackdown'da kalmasını isterken, keşke Sami kazansaydı dedim. Dolph'u bu maçtan almak kötü bir karardı.


EŞİTLİK GERÇEKLEŞTİ Mİ?


wwe.com


20 kişilik bir maçtan böyle bir şey çıkamazdı. Bu gibi maçlarda takımlı her iki takım üyesinin de elenmesi bana anlamsız geliyor. Takım seni sen yapan şey, tamam. Ancak böyle bir günde bu yakışmaz. Daha tat katar. O zaman takımlardan sadece bir üyesini maça koyup devam etselermiş? Sadece doluluk olsun diye bu yapılmamalı! Bu gibi karşılaşmaları yapan şey maçın adrenalinidir. Ancak nerede o? Breezango'nun hemen elenmesi ve bu güne çıkması bile mucize. Ve ilk saniyelerde elenen takım oluyor. Keşke olmasaymış dedik. Ve ardından kırmızı takımın Uso'lar tarafından kaptanlarının elenmesi şok eden bir gelişme. Açıkçası beklenmedik bir hareket. Takımlar olarak birkaç hareket dışında yetersiz görüyorum ve Smackdown'un yetersiz kaldığını düşünüyorum ve oyuncak yerine koydular. Maça ağırlığını basan Uso'lar oldu. Ve bence iyi iş çıkardılar. Ama onun dışında ne desem boş. Takım olarak önemli gösterdikleri maçta hemen elenmeleri bir tıkla, bence maçın kalitesizliğini gösteriyor. Maçın sonucunda da Cesaro ve Sheamus bundan karlı çıkan taraf oluyor her ne kadar Uso kardeşler yeterli olsalar bile. Kırmızı taraf 2-0 önde. Zaten Survivor Series'i kazanan belli oluyor.


SABOTAJ


wwe.com


Her ne kadar Cruiserweight temasını artık saçma bulsam da günü kurtaran maçlar arasında yer oluyor. Ancak bu gün için geçerli olamadı. Maç içinde gayet kaliteli hareketler izledik. İkisi de maç içerisinde kendisini izlettirdi. Her ne kadar WWE, Survivor Series'de bu maçı biraz düşürmüş. RAW'da hak eden kişiler varken tema gereği Smackdown'dan Kalisto seçildi. Bu gayet doğal. Ancak bu maça Baron Corbin sataşırsa bu iş pek iyi olmaz. Mavi tarafın bu maçı kazanabilecek bir durumu varken Carbon karışarak ödül vermiş oluyor. Kemer ve Cruiserweight kadrosu RAW'da kalıyor.  



KISA BİR SHIELD DÖNÜŞÜ


wwe.com


Bana göre günün en önemli ikinci maçına geldi sıra. Günü kurtaran maç diyebilir miyiz? Diyebiliriz. RAW'ın en önemli 5 yıldızı ve Smackdown'un en önemli 5 yıldızı karşı karşıya geldi. Gerçekten en önemli 5 yıldız mı tartışılır tabi ama seçilenler onlardı. Ve maçın en önemli karesi ise tabi ki Smackdown'un Commisioner'ı Shane O'Mac'ten geldi. Maç çok dolu dolu geçti ve izleyici olarak keyif aldım. İki şey beni hafif uzaklaştırdı. Roman'ın McMahon'a spearı ve Dean'in geri dönmesi maça. Tabi bu ikinci dediğim biraz saçma gibi. Shield'ı döndüren kişi olan o. Ve ilk Dean'in elenerek Shield'ın birleşmesini kırmak istediler anladığım kadarıyla. Tabi AJ'e yazık oldu. Ancak tabi olan oldu. Son 4'e de Wyatt Family'nin ve Shield'ın iki üyesinin kalması mutlu etti açıkçası. Maç olarak iyi bir bitiş oldu diyebilirim. Mavi tarafın ilk eleme kazancı oldu. Sonuçta 2-1 ve RAW galip olarak günü tamamladı.



13 YILLIK HÜSRAN


wwe.com


13 yıl millet bunu mu bekledi? Goldberg'ün gelişi bu mu olacaktı? Sevinci misin sebebi bu muydu? Brock, Brock olalı bu kadar ezildi mi? İkili bu maç için ne kadar aldı? 2 spear + 1 Jackhammer ne kadara geldi? Bu sorular bu maçı tamamlayan şey oldu. 1 dakika 26 saniye günü kurtardı mı? Amerika'dan Kanada'ya gidenler memnun kaldı mı? Bana göre gün hüsranla bitti. Bu kadar bekleyişe böyle bir maç bence adaletsizlik. Maçı daha sonra seyredebilme şansım olduğu için maç iptal mi oldu dedim. Ve son 5 dakikaya sığdırılan bir maç ne kadar iyi olabilir ki? Tamam bir şok etkisi ancak bu olmamalıydı. Hem Brock'u küçük düşürme hem de Goldberg bunu nasıl kabul etti? Bir de Goldberg'ün formunu düşünmek lazım ama 13 yıl bunun için miydi? Goldberg'ü sevmeme rağmen ve hatta onu tutmama rağmen fantazi savaş benim için hüzünlü bitti.

Sunday, November 20, 2016

İNCELEME | NXT TAKEOVER: KANADA

Bu gece yarısı gerçekleşecek olan 30. WWE Survivor Series'in yanı sıra NXT TakeOver da ilk kez dün Kanada'da taraftarlarıyla buluştu. Uzun zamandan beri WWE, Kanada'da bulunmasa dahi bu iki önemli şov yokluğunu giderecek gözüküyor. Dün bir şovu tamamladık, bugün ise ikinci şovuyla WWE yıldızları Air Kanada stadında seyircisiyle buluşacak. Ancak onun öncesinde dün neler oldu göz atalım.


KANADA vs. KANADA


wwe.com

Kanadalı Bobby Roode, Kanadalı Tye Dillinger'a karşı karşıya geldi. Bu bir bakıma kötü bir bakıma iyi bir durum sergiledi. Evet, benim açımdan kötü olmasının sebebi iki Kanadalı güreşçisini bir maçta harcadı. En azından bir yıldız, bir başka ülkeden katılsaydı maçın galibi büyük çoğunlukla belli olacaktı. Ancak öyle olmadı ve iki Kanadalı güreşçi karşı karşıya çıktı. Bir diğer açı ise iyi olmasının sebebi ikisi de bunu hak etti. İki güreşçi de güreşe yıllarını vermiş isim ve ikisi de WWE'de olmak önemli bir parçası hayatlarında. Bu yüzden ikilinin beraber ringi paylaşması aslında mutlu etti beni. Sonuçta yine Bobby Roode kazansa da Tye Dillinger yine taraftarların gönlünden ayrılmadı. Bakalım Dillinger, NXT'deki yoluna nasıl devam edecek? Bana göre başarılı güreşçinin NXT'de yapacak bir şeyi kalmadı ve kanıtlayacak bir şeyi de kalmadı. "Perfect 10" karakteriyle oturmuş bir kimliği var. Ve aslında ikisi iyi bir takım olabilirdi. Ancak Roode'u bu zamanlar takımlaştırmak yanlış olabilir. Bir bireysel başarı kazanması gerektiğini düşünüyorum. Her ne kadar kaybedenin Dillinger olması mutsuz etse de, kazananın Bobby Roode olması toparlıyor durumu.

KUPANIN SAHİBİ BELLİ OLDU!


wwe.com

2. defa düzenlenen Geleneksel Dusty Rhodes Takım klasiği turnuvasının galibi dün belli oldu. Dusty Rhodes'un aramızdan ayrılışının ardından böyle bir turnuva düzelemişti WWE ve bu yıl da devam ettirdi. Her ne kadar amaç Dusty'i anmak olsa bile, tanımadıkları güreşçileri turnuvaya sokmak mantıklı mı bilemiyorum veya Dusty'i sevmek zorundalar mı? Tabi, güreş sektöründe sevmesen bile saygı duymak önemlidir. Çünkü belki o olmasaydı sen olmazdın ya da seni yapan o olmazdı. Final maçına geri dönersek Paul Ellering'in eşlik ettiği The Authors of Pain'in karşısında TM-61 takımı yer aldı. Finalistlerimizden memnun kalmasam dahi iyi bir maç sergilediler. Finalde, DIY ve Team Aries takımlarını daha da görmek isterdim. Ancak senaryo gereği DIY takımı şampiyonluk yoluna giderken Team Aries takımı da eksik vererek turnuvadan ayrılmak zorunda kaldılar. Maç beklediğimden daha da aksiyonlu geçmesi tansiyonu yükseltti ama Paul Ellering'in maçta 'kafeslenmesi' durumu bana göre komik ve garip hale getirdi. Kupanın kazananı ise samoalıları andıran The Authors of Pain oldu.

YENİ TAKIM ŞAMPİYONLARI


wwe.com

DIY ve The Revival ekibi bir kez daha aynı ringte karşı karşıya geldiler. Maçta yok yok muydu? Belki de bu ikili takım NXT'deki takımları bir seviye üste taşıdılar. Bu kez bu iki takım 2 out of 3 maçında karşılaştılar. Bu ne demek? 2 kez kazanan maçın galibi oluyor. Maç gerçekten heyecan doluydu ve her iki takımda ellerinden gelen her şeyi yaptılar ve en üst noktaya taşıdılar. Bu maça öyle bir maç özelliği eklenince de tadından yendi demek yanlış olmaz. Normalde Revival ekibini başlarda çok sevmezdim. Ancak geçen özel şovda TakeOver: Brooklyn'de kendileri bana da kanıtlamış oldular ve bu şovda da etkisi sürdü. Her ne kadar DIY takımının turnuva finalinde olmasını istesem dahi bu sonuçta gayet iyi oldu. Ama bakalım DIY takımı ne zaman ayrılacak? Bunu konuşmanın yeri şimdi olmasa bile Tomasso Ciampa'nın o ifadeyi taşıdığını biliyoruz. Tebrikler DIY.

BİR GERİ DÖNÜŞ


wwe.com

Şimdiki maçımız co-event dediğimiz Kadınların Şampiyonluk maçı. Şampiyonumuz Asuka, karşısında 6 yıldan sonra ilk kez WWE ringine çıkan Mickie James var. Açıkçası, en beklediğim maç buydu. Hem karşılaşmayı merak ettiğim için, hem de WWE seyircisi Mickie'yi nasıl karşılaşacağını merak ettiğim için. Ve tabi WWE, yalnız bırakmadı onu. Zaten genelde uzun süreli dönüşlerde WWE her ne kadar sevilmese de onun yanında oluyor. Birkaç istisnalar olabilir tabi. Mickie James'i 6 yıl WWE'de görmesek bile kendisini gösteriyordu. Evlendi, çocuğu oldu ve TNA'de yer aldı. Mickie'nin geri dönmesi gerçekten hoşuma gitti ve tabi ki de formundaydı. Evine hoş geldin Mickie. Maça dönersek, hafif bir burukluk vardı. Daha iyi bir maç olabileceğini düşünüyorum. İyi bir maçtı ancak eksikti. Acaba bir umut Mickie alır mı dedim. 13 dakikalık maçın sonucunda ise Asuka yenilmezlik serisine ödün vermeden yoluna devam ediyor. 

YENİ ŞAMPİYON


wwe.com

Günün ana maçı ise, güne şampiyonlukla başlayan Shinsuke Nakamura'nın karşısında günü şampiyonlukla bitiren Samoa Joe arasında oldu. İkilinin mücadelesi aylardan beri devam ediyor ve acaba bu da finali miydi? Beklediğimiz bir maç oldu ve her ne kadar Nakamura'nın yanında olsam da Samoa Joe'nun kazanacağını düşünmüştüm. Ve yeni şampiyonumuz Samoa Joe oldu. Sakatlanmaların maça yansımasını pek sevmesem de bu gelişmelerle çok iyi oynuyor güreşçilerimiz. Joe çok fazla o yönü kullanmasa bile hissettirdi onu. Maç öncesi gerilimi çok yüksek tuttular ancak ben alacağımın fazlasını aldığımı düşünüyorum. Bir başka maç daha görür müyüz aralarında? Ancak şampiyonluk maçına çıkabilecek adam az olduğundan dolayı ne kadar uzun tutabilirse senaryoyu o kadar uzun tutmaya çalışıyor. Bu da stratejiyi getiriyor. Tehlikeli silah olan Muscle Buster, Brooklyn etabının devamında  Nakamura yenilen taraf oluyor. 3 ay kemeri elinde tutabilmiş oldu. Bu hafta çok NXT açısından çok da fazla bir şey göremeyeceğiz. Toronto'da yapılan önceden çekilen maçların yayını olacak. Bir sonraki hafta ise bu ikili devam mı edecek yoksa yeni bir heyecan mı geliyor görüyor olacağız. Ama tabi bu haftaya segment dediğimiz sahneler serpilebilir. 

Toparlarsam, NXT yine aldı götürdü günü. Eksiklikler burukluklar olsa bile bu şovu tamamlamış olduk. NXT gibi bir şovun Kanada'da olması beni mutlu etti. Her ne kadar medyada RAW ve Smackdown ön planda olsa bile NXT'nin bence eksik bir yanı yok. Bir sonraki şovumuz için heyecanlanmaya başladık bile. Şimdiki durağımız ise Survivor Series. 

Sunday, November 6, 2016

Sıradaki Brock Lesnar


13 yıldan sonra bir ilk...


    Bill Goldberg, uzun zamandan sonra tekrardan WWE ringine geri döndü. 14 Kasım Buffalo'da gerçekleşecek olan Pazartesi Gecesi RAW şovunda yer alacağını söylediler ilk. Ancak 17 Ekim'de Goldberg bizi şaşırtarak 13 yıl sonra tekrardan evine döndü. 10 Ekim'de Sportcenter'a konuk oldu ancak hem bu kadar hızlı ve de Brock Lesnar'a karşı çıkacağını beklemiyorduk. 

Bill Goldberg kimdir?


Daha çok WCW zamanlarında ön planda olan, o rampaya çıktığında onun bir şey yapmasını bekleyen bir taraftar olduğunu düşünün. O zamanın belki de Brock Lesnar'iydi diyebiliriz. Ne demek istediğimi izleyenler daha iyi anlar. Sting, Lex Luger, Perry Saturn, Konnan, Chris Jericho, Scott Hall, Hulk Hogan ve daha fazlası Goldberg'ü tatmış isimler. Her ne kadar eskiden bu kadar face karakterler göz planda olmasa bile, bu adamın bir havası vardı.

"Who's is next!" Goldberg'e yapışmış cümlelerden biri. Hem taraftarların pankartında yer alan hem de o parlayan döneminde kendisiyle kalıplaşan bir cümleydi. Yani, "Sıradaki kim?".  Bu dönüşüyle beraber sıradakinin kim olduğunu öğrendik. Ve o isim Brock Lesnar. Tabi, bir de Goldberg dediğimizde aklımızda gelen en önemli şey namağlup olması. 173 galibiyet ve 0 yenilgisi bulunuyor. Bu o kadar önemli bir rekor ki kırılamayacak durumda.WWE tarihinde bireysel maçlarda hiç yenilmedi. O zamanın John Cena'sı diyebiliriz. Şaka şaka. Ancak Goldberg, WWE yöneticileri tarafıyla pek anlaşamadı ve ayrılmak zorunda kaldı. Goldberg'de, 2004'ün Wrestlemania'sından sonra şirketten ayrıldı. Son maçını ise Survivor Series'de rakibi olan Brock Lesnar'dı.

Evet, Goldberg döndü. Ancak 49 yaşında birinin dönmesi doğru mu? Sağlığı yeterli olacak mı? Evet, Goldberg'ün ringe dönmesini onaylayın bir sağlık ekibi var ancak şu an o yaştaki biri başka bir yerde ringe çıksa "Hadi be" dersiniz. Ve hala şaşılacak bir durum. Bu hazmedilemeyen durumu bir de ringde yaşayalım. Goldberg, Monday Night RAW'ı açan isim oldu. WWE fan kitlesinin ne kadar çok Goldberg'ü sevildiği inkar edilemez. Herkesin Goldberg'ü sevme dönemi olmuştur. Her ne kadar yeni dönemdeki Roman Reigns gibi olsa da o yıllarda bu çok da göz önünde değildi. Çünkü taraftarlar Goldberg'ü seviyordu ve yenilmesini hiç istemiyordu. Böyle bir dönemden gelme Goldberg. O korkusuz yıldız, şimdi tekrardan WWE ringinde. Bunun için tekrardan çalışmalarına başladı. Brock, için dersler almaya başladı. Tabi bir de şöyle bir durum var. Bu maçı bu yılki Wrestlemania'da beklerken bu ay içindeki Survivor Series'de gerçekleşecek. Her ne kadar Wrestlemania büyük bir şov olsa da Survivor Series'i de unutmamak lazım. Çünkü en uzun soluklu 4 şovdan biri. Öyle olunca da izlemesi keyifli bir maç olacağını umuyorum. 12 yıl önceki iki güreşçi değiller ikisi de. Ancak yine de o yılları hatırlatacak dakikalar olacaktır. Ve insanlar bunu bekliyor. Tabi buradaki bir diğer soru ise uzun yıllardan sonra iki face dediğimiz kişiler mi karşılaşacak? Biri Goldberg, Biri Brock Lesnar. Bu cevapları 20 Kasım'da öğreneceğiz.