GENEL İNCELEME | NXT TAKEOVER: WAR GAMES

@ WWE.com

Her zaman şovlarını bir üst seviyeye çıkartan NXT TakeOver yine kendisini bir kez daha kanıtladı. Birbirinden değerli beş maça ortak olduğumuz günün hakkında konuşalım mı?

     İlk maçımız LARS OHNO arasında geçti. Beklemediğim bir şekilde maçtan etkilenmedim diyebilirim. Kötü diyemem maça ama iyi de diyemem. Belki de günün en etkisiz maçıydı benim için. Hem maç içi olanaklar bakımından hem de güreşçilerin arasındaki etkileşim bana geçmedi. Lars Sullivan'ın kazanacağı bariz olsa da Kassius Ohno pasif kaldı maçta. Yeni bir Vladimir Kozlov edası gördüm Lars'ta.

     İkinci maçımıza gelirsek benim gün içindeki en beklediğim maçlardan biriydi. Dream, Black arasındaki mücadele bence son zamanların en önemli ürünüydü NXT'de. Biri yeni süperstar biri de yükselmeye çalışan NXT'deki yıldızların arasında geçen bir maçtı. NXT'yi izlemeyen biri bile bu teaserları görünce merak etmiyor değiller. Twitter'daki yorumlar bile maçın iyi olacağına ortaktı. Maçın başlangıcı biraz ortalarda olsa da sonu gerçekten iyi bitti. Daha iyi olabilir miydi olabilirdi ancak bana tatmin verdi. Sonunda Velveteen Dream, Aleister Black'e ismini söyletti ve galiba ikili son noktalarını koydu. Devamı olmayacak gibi bir haber okudum ama belli olmaz. Velveteen'in kazanmasını tercih ederdim ama dediğim gibi Aleister'ın maçtan sonraki dediği cümle bile bana yetti.

     Sonraki maçımız NXT'nin yeni kadın şampiyonunu belirleyeceğimiz maçtaydı. Maçın başından sonuna kadar beni uzaklaştırmadı. Zaten 4'lü bir maç olunca kopamıyorsunuz. Evet, Ember Moon'u tuttuğumu söylemiştim ancak kazanacağını beklemiyordum. Bence hak etti tabi ama Kairi Sane'e veya Nikki Cross'a daha çok ihtimal vermiştim. Hatta bir yerde "Acaba Peyton Royce mu alacak?" dedim. Ki o da bence hak ediyordu. Sadece neden Billie Kay değil de Peyton Royce derdim. Ne farkı var birbirinden? Takım şampiyonluğu olsa eyvallah ama pek de farkları yok gibi. Aslında her biri için sevineceğim bir maçtı. Eclipse kazanmış oldu.

     Dördüncü maçımız ise NXT Şampiyonluk kemerine geldi sıra. Bence Drew'un kemerini erken kaybettiğini düşünüyorum. Andrade kazanması gerekiyor muydu bilmiyorum. Sadece Drew McIntyre'ın diğer kemer tutucularına göre biraz erken pes ettiğini düşünüyorum. Drew en sonki finisherını yedikten sonra orada bicepini yırtığına dair haberler var. Ama bundan dolayı hemen kaybettiğini düşünmüyorum. Bu kadar Brooklyn şovundan sonra Drew'un büyüsü söndü mü? Ben olsam bir Takeover şovunu daha atlatıp bir sonrakinde kemer değişimine izin verirdim. Wrestlemania öncesi 1 TakeOver şovu kaldı. O da San Antonio'da düzenlenen NXT şovu olacak. Acaba orada rövanşı olur mu yoksa daha önce mi şans tanırlar bilmiyorum. Ama uzun zamandan beri gerçekten heel bir karakter şampiyon olmamıştı NXT kemeri adına. Bakalım ilerleyen zamanlarda ne göreceğiz?

     Gelelim beklenen son maçımıza: WAR GAMES. Daha önceden maçı izleme şansı bulamamıştım ve açıkçası bakmakta istemedim. Bugüne kadar beklemişsem biraz daha bekleyebilirim diye düşündüm. Ve kuralları şov anında öğrendim. Gerçekten farklı bir konsept olduğunu gördüm. Ve bence en önemlisi bu maç bana Attitude Era'yı hatırlattı. Bu maç farklı kafalara götürdü beni. Hem 20 yıldan sonra ilk kez gerçekleşecek hem de 9 iyi kişinin bulunduğu maçtan ne kadar kötü bir şey çıkabilirdi ki? Hem de NXT'de! Sadece söylemeden edemeyeceğim bir şey var. O da Roderick Strong. Neden Authors of Pain gibi giyindi? İkinci bir şok geçirdim diyebilirim. Kurt Angle'in Shield kostümünden sonra şimdi Roderick'in Authors gibi giyinmesi. Zaten Roman hastalanmasaydı büyük ihtimalle Roderick'inki normal olacaktı. Ama iki kez arka arkaya böyle bir sahne görünce gülmemek elde değil. Maça gelirsek 10 üzerinden 10 verebileceğim maçtı. Kesinlikle. Hatta maçın hakkında başka ne konuşabilirim bilmiyorum. Maçtaki favori takımım kazandı ve Roderick de Undisputed Era'nın bir parçası olmadığında ne olacağını gördü. Adam Cole Bay Bay.

Toparlarsam gerçekten son maç bile 10 üzerinden 10 verdirecek bir şovdu. 2 tane yeni şampiyonumuz oldu ve War Games geri döndü. Yeter de artar bile.